Haber

Mısır Çarşısı’ndaki patlamayla ilgili Pınar Selek hakkında kırmızı bülten kararı

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Mısır Çarşısı’nda 1998’de 7 kişinin meydana geldiği patlama nedeniyle Yargıtay Genel Kurulu’nca beraat kararları bozulan sanık Abdülmecit Öztürk ve sosyolog Pınar Selek hakkında kırmızı bülten çıkardı. kişi öldü, 127 kişi yaralandı. karar verilmiş.

Yargıtay kararının ardından dosyanın gönderildiği İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan tutanakta Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk “sanık”, İsmet Çetinkaya, Zeynep Yarat ve Meral Aydın “katılımcılar” olarak yer aldı.

Sanıkların suçunun “devletin egemenliği altındaki bazı toprakları devlet yönetiminden ayırmaya çalışmak” olduğu belirtilen gerilim metninde, olaya karışan Zeynep Yarar’ın vefat ettiği kaydedildi.

Mahkeme, Pınar Selek’in gıyabında tutuklanmasına ve hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi.

Genelge kararları uyarınca düzenlenecek kırmızı bülten formlarının doğrudan Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine karar veren heyet, sanık Abdulmecit Öztürk hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.

Mahkeme, duruşmanın 31 Mart’ta görülmesine karar verdi.

Davanın tarihi

Mısır Çarşısı’nda 1998 yılında Eminönü’nde meydana gelen ve 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlama davasında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Pınar Selek’i “patlamanın olup olmadığı tespit edilemediği” gerekçesiyle beraat ettirmişti. bomba veya LPG neden oldu”. .

Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, Selek’in “sosyolojik araştırma yapmak” adı altında silahlı terör örgütü üyeleriyle temas kurduğunun ve örgütün amacı doğrultusunda bombayı yerleştirdiğinin anlaşıldığını belirterek beraat kararını bozdu.

Daire, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünü ve toplumdaki etkinliğini dikkate alarak, fiilin TCK’nın 125. maddesinde tanımlanan “devlet güvenliğine karşı suç” oluşturduğuna karar verdi. Suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye başvurarak Selek’in bu unsur kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dairenin kararına itiraz etmesi üzerine belge Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na götürüldü. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz başvurusunda, patlamanın nedeninin tam olarak belirlenemediği ileri sürülürken, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararının yerinde olduğu ileri sürüldü. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itirazını reddederek 2010 yılında 9. Daire’nin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetti.

Bunun üzerine davayı yeniden gören İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 9 Şubat 2011’deki duruşmada sosyolog Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk’ün beraat kararını bozma kararına direndi. Diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan için iptal kararına uyulmasına karar vermişti. 22 Kasım 2012’deki duruşmada mahkeme, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk’ün beraatine direnmekten vazgeçti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ocak 2013’te görülen son duruşmada tutuksuz yargılanan Selek’in “devletin kontrolündeki bazı arazileri kamudan ayırmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Devlet yönetimi”. Heyet, Selek için de tutuklama kararı çıkardı.

Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu ise Selek’in beraat etmesi gerektiğini belirterek karara karşı çıktı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Ocak 2014 tarihli genelgesiyle Selek hakkında verilen hapis cezasının onanmasını talep etti. Öte yandan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dosyayı bozdu. Haziran 2014 ve yerel mahkemeye gönderdi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeni yasa ile kapatılması üzerine dava dosyası İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldi ve bu mahkemenin ilk duruşmasında Selek hakkında verilen tutuklama kararı iptal edildi.

19 Aralık 2014’te İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların isnat edilen kabahati işlediklerine ilişkin mahkumiyetlerine ilişkin yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verdi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararı üzerine verdiği beraat kararını yerinde bulmayarak, sanıkların belirtilen “devlet güvenliğine karşı suç” kapsamında oldukları gerekçesiyle davalarını bozdu. olay anında yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125’inci maddesinde yer alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort